Vejetaryenlik ve veganlık yeni bir moda veya geçici bir trend değillerdir. Aslında, ilk vejetaryen toplumunun 1800'lerin ortalarında İngiltere'de kurulduğu ve bu diyetin ve onun oluşturduğu kavramların temelinin belkide çok daha eskilere dayandığı tahmin edilmektedir.

Veganlık ise, vejetaryenler gibi et tüketiminden kaçınmanın yanı sıra süt, yumurta veya diğer hayvansal ürünleri tüketmemenin yanı sıra, hayvan sömürüsünün ve zulmünün her türlüsünü yiyecek, giyecek veya başka herhangi bir amaçla dışlamaya çalışan bir yaşam biçimi olarak tanımlanabilir.

Veganlık sadece beslenme anlamında bir diyete indirgenece bir kavram değildir. Aynı zamanda hayatın her alanında vegan yaşam stilini benimsemek gerekir. Vegan yaşam stilini benimsemenin pekçok farklı you mevcuttur.

Genel olarak tüm veganların ortak bir özelliği, et (balık, kabuklu deniz ürünleri ve böcekler dahil), süt ürünleri, yumurta ve bal gibi tüm hayvansal gıdalardan kaçınmanın yanı sıra hayvansal kaynaklı malzemelerden, hayvanlar üzerinde test edilen ürünlerden ve hayvanları eğlence için kullanan yerlerden kaçınmalarıdır.

Veganlık ve vejetaryenlik arasındaki fark, veganlar sadece hayvansal gıda olmayan beslenme düzenini benimsemekle kalmaz, hayatlarının tüm evrelerinde hayvansal zulme karşı net bir tutuma sahiptirler.

Hayvan yan ürünü içeren bileşenler, canlıların üretiminin herhangi bir aşamasına dahil olduğu tekstil, aksesuar, kozmetik vb. ürünler, hayvanat bahçeleri ve benzer aquapark projeleri dahil olmak üzere hepsi veganlığın karşısında durduğu şeylerdir.